T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
YALOVA / MERKEZ - 700.Yıl Osmangazi Ortaokulu

Eğitimde Rehberlik Hizmetlerinin Yeri ve Önemi

03-01-2019

Bilindiği gibi okullarımız, ilgileri, istekleri, yetenekleri birbirinden çok farklı öğrencileri bir çatı altında toplamakta, onlara eğitim verme sorumluluğunu yüklenmektedir. Gün geçtikçe de öğrenci sayısı buna paralel olarak da sorunlar artmaktadır. Fiziksel ve toplumsal yaşamla ilgili sorunlar, bu sorunlara bulunmuş çözüm yolları yada karşılaşılabilecek bu tür yeni sorunlara çözüm bulabilme becerileri çeşitli akademik ders konularıyla öğrencilere verilmektedir. Ancak, bir bireyin kendi yaşamında karşılaştığı kişisel sorunlar hiçbir dersin konusu değildir. Bu rehberlik servislerinin işidir. Rehberlik servisleri, bireye kişisel sorunlarının çözümü için gerekli olan olgusal bilgileri sağlayan, kişinin isteklerini, olanaklarını ve çeşitli özelliklerini tanımasına yardımcı olan ve bu bilgilerden yararlanarak kendini gerçekleştirmesine yardım eden bir hizmet alanıdır. 

Kısaca özetlersek; bu servisler, öğrencinin problemini doğru biçimde tanımlamasına, problemi hakkında yeterli bilgi sahibi olmasına, dolayısıyla karar vermesine yardım eder. Karar verme de problem çözmenin en önemli aşamasıdır. Bu aşamada verilecek kararlar bireyin yaşamının belki de dönüm noktası olacaktır. Bunun için, öğrencinin bazı bilgiler yanında psikolojik desteğe de ihtiyacı olabilir. Bu desteği de rehberlik servisleri sağlayacaktır.

REHBERLİĞİN TANIMI: 
Rehberliğin çok çeşitli tanımları yapılmıştır. Ancak, hepsinde hemen hemen ortak olan şey bireyin kendini gerçekleştirmesine yardımcı olmaktır. Rehberliğin bireyde gerçekleştirmeye çalıştığı amaçları şöyle özetleyebiliriz: 
1.Kendini tanıma. 
2.Çevrede kendisine açık olan fırsatları öğrenme. 
3.Gizil güçlerini geliştirmesi. 
4.Çevresine uyum sağlaması.

Bireyin kendini tanıması demek, beden ve zihin yeteneklerini, hoşlanmadığı faaliyetleri, psikolojik ihtiyaçlarını, gelecekten neler beklediğini, tutum ve değerlerini bilmesi demektir. Rehberliğin birinci işlevi de bireyin kendini tanımasına yardımcı olmaktır.

Rehberliğin ikinci amacı da öğrenciye, çevresindeki fırsatları tanıtmaktır. Bunlar öğrencilerin yetenek ve ilgilerine uygun okullar, programlar ve meslekler hakkında aydınlatma, görgü ve disiplin kuralları hakkında açıklamalar gibi faaliyetlerdir. 
Rehberliğin en önemli işlevi bireyin kendisi ve çevresi hakkında edindiği bilgileri özümsemesine doğru, sağlıklı tercihler yapabilen kişi olmasına yardımcı olmaktır. Rehberliğin diğer bir işlevi de psikolojik danışma işlevidir. Ancak bu başlı başına bir uzmanlık alanıdır.

Özetle; insan kendini geliştirme çabasını sürdürürken önemli yada önemsiz, bilinçli yada farkında olmadan bir takım tercihler yapmakta, kararlar almaktadır. Kişilerin karar verirken daha çok bilinçli ve daha az gelişigüzel davranmasına, dış baskılardan ve iç çatışmalardan arınık olmasına yardımcı olmak rehberliğin en önemli amacıdır. Bireyin küçük ve önemsiz gibi görünen kararlarında bile mümkün olduğu kadar zengin ve doğru bilgiye dayanmasına, iç çatışmalardan haberli olmasına, göremediği seçenekleri görmesine ve giderek sorunlarını kendi başına çözebilen bir kişi haline gelmesine yardım etmek rehberliğin başlıca hedefini oluşturmaktadır.

REHBERLİĞİN TARİHÇESİ:

Eldeki mevcut yazılı kaynaklara göre, rehberlik ilk defa ABD okullarında yer almıştır. Bugünkü geniş anlamda olmasa bile ilk kez 1890'lı yıllarda California'da bazı okullarda öğrencilerin bireysel olarak incelenmesi, öğrencilerle danışma, işe yerleştirme ve okulu bitirenleri izleme gibi çalışmalar yapıldığı görülmektedir. 1900'lü yıllarda ise daha çok mesleki rehberliğe ağırlık verildiği, 1909 ve 1915 yılları arasında da rehberlikle ilgili konferans ve toplantıların düzenli olarak yapıldığı, rehberlikle ilgili mesleki örgütlenmelere gidildiği bilinmektedir.

Avrupa'da rehberliğin ne zaman başladığı ve nasıl geliştiği konusunda eldeki yazılı kaynaklarda fazla bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, bilinen bir şey Avrupa'daki okullarda rehberlik çalışmaları daha çok öğrencilerin akademik gelişimlerine ve mesleklere yönelmelerine döndüğü, kişisel ve sosyal sorunlarla pek ilgilenilmediğidir.

ÜLKEMİZDEKİ DURUMU:

Rehberlik, kavram olarak ülkemizde uzun bir geçmişe sahiptir. Ancak uygulama bakımından oldukça yenidir. Okul programlarında ve yönetmeliklerde rehberlik anlayışına uygun bir çok kavram uzun süreden beri yer almakta ancak uygulamada pek rastlanılmamaktadır.

Rehberlik kavramının eğitim sistemimizde yer alması 1950'li yıllara rastlar. Bu dönemde Türk-Amerikan işbirliği içinde bir yandan Amerikalı uzmanlar eğitim sistemimizde incelemeler yapmak üzere Türkiye'ye davet edilirken, öte yandan da ülkemizdeki bazı eğitimciler rehberlik alanında uzmanlaşmak üzere Amerika'ya gönderilmişlerdir. Rehberlikle ilgili yapılan bu çalışmaların etkisiyle 1953 yılında M.E.B. Talim ve Terbiye Dairesine bağlı olarak "Test ve Araştırma Bürosu" kurulmuştur. Aynı ve daha sonraki yıllarda rehberlikle ilgili seminerler, toplantılar yapılmış 1953-1954 öğretim yılında da Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji ve Özel Eğitim Bölümlerinde ilk kez "Rehberlik" dersi okutulmaya başlanılmıştır.

Okul programlarının bireysel ihtiyaçlara göre düzenlenmesi ve rehberliğin örgüt, amaç ve personel yönünden gereklerini sağlamak için çalışmalar sürdürülürken 1955 yılında Ankara'da Demirlibahçe İlkokulu'nda Psikolojik Servis Merkezi adı ile ilk Rehberlik Merkezi açılmıştır. 1959 yılında İstanbul ve İzmir'de açılan bu merkezler gittikçe diğer illere de yaygınlaştırılmıştır. 1951 yılından sonra başlayan bu hızlı çalışma ve gelişmeler 1958 yılından sonra yerini duraklamaya bırakmıştır. Duraklamanın nedenleri arasında yetişmiş personel yokluğu, bilgi eksikliği ve parasal sorunlar gelmektedir.

Rehberlik konusu ilk defa VII. Milli Eğitim Şura'sında ele alınmış ancak programların çeşitlendirilmesi ve rehberlik konusu VIII. Milli Eğitim Şura'sında derinlemesine incelenmiştir. Bu şura'da programların, yükseköğretime, mesleğe ve hayata, hem yükseköğretime hem de mesleğe ve hayata hazırlamak üzere çeşitlendirilmesi belirtilmiştir. Bu şura kararların etkisiyle orta dereceli okullarda rehberlik servislerinin kuruluş ve görevleri ile ilgili esaslar geliştirilmiş ve 24 okulda uygulamalar başlatılmıştır. IX. Milli Eğitim Şura'sı ise rehberlik uygulamalarına yeni bir boyut getirmiştir.

SONUÇ:

Eğitim sistemimiz içerisinde rehberliğin çok önemli bir yeri vardır. Gittikçe gelişmekte ve değişmekte olan eğitim sistemimizde, artık öğretmen yerine öğrenci merkez alınmaktadır. Artık öğrencinin yeteneği yanında ilgi ve ihtiyaçları da göz önüne alınmak zorundadır. Öğrenciler: 
*Öğretmeye değil öğrenmeye 
*Bilmeye değil yapmaya 
*Ezbere değil araştırmaya 
*Verdiklerimizi ölçmeye değil yeteneği ortaya çıkarmaya 
*Eleştirmemeye değil eleştirici ve bağımsız düşünmeye 
*Mutlak itaate değil akla ve mantığa 
*Elemeye değil yeteneğine göre seçen 
bir sistem içinde yetiştirilmek durumundadır. Çağdaş eğitimin dolayısıyla kalkınmamızın temeli budur. Bunun için öncelikle yeni hazırlanacak eğitim programları başta olmak üzere eğitim-öğretim etkinlikleri içerisinde bulunan herkesin rehberlik hizmetlerine gereken önemi vermesi gerekmektedir. 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 03.01.2019 - Güncelleme: 03.01.2020 14:38 - Görüntülenme: 6145
  Beğen | 1  kişi beğendi